9 Kasım 2013 Cumartesi

Londra'da Hafta Sonu, #4 - Golders Green


Maalesef geçen haftanın 'Londra'da Hafta Sonu' yazısını anca bugün yazabiliyorum, kusura bakmayın. İşler güçler arasında öyle bir kayboldum ki kendim bile anlayamıyorum.

Geçen hafta, bir de şuraya gidelim bari diyerek Golders Green'e gittik. Hani Londra'nın en bilinen, en popüler yeri mi? Hayır değil ama ben çok çok sevdim. Kendimi tekrardan İstanbul ya da İzmir, ama galiba özellikle İzmir'in tanıdık mahallelerinden birinde gibi hissettim.

Golders Green, 3. Zone'da (Londra, metro haritasında zone'lara ayrılmış durumda), Northern Line üstünde. Benim kaldığım yere metroyla yarım saat uzaklıkta. Metro yolculuğunu Heidi okuyarak değerlendirdim, çok da güzel oldu (: Ama işte metroda bir şeyler okumanın da en fena yanı dalıp, ineceğiniz istasyona geldiğinizi anlayınca koşarak metrodan atlamanız.

Golders Green'i bu kadar sevmemin sebebi sanırım yavaş yavaş içimde büyüyen memleket hasreti ve Golders Green'i aşina olduğum mahallere benzetmemdi sanırım. Eski binalar, dar kaldırımlar, butik benzeri dükkanlar bana 23 yıl boyunca yaşadığım yerleri hatırlattı. Ama tam istediğimiz gibi gezemedik çünkü hava aşırı soğuktu. Mesela çok güzel parklar var, oralar bir sonraki Golders Green gezimize kaldı. Bir de o kadar fazla ikinci el eşya datan dükkan var ki. Çoğu da hayır kuruluşları için satılıyor. Yılbaşı gibi hediye alma dönemlerinde tahminen epey kalabalık oluyorlardır.


Kimler sevebiliri burayı? Sakin bir muhit Golders Green, epey eski bina var. Benim gibi bina fotoğrafı çekmeyi sevenler için bir cennet. Çok sayıda kafe ve restoran da var. Biz mesela dolaşmadan önce bir kafede oturup İtalyan kahvaltısı yaptık. Bir de çok sayıda kuaför var. Adım başı var hatta. Tüm gününüzü Golders Green'e ayırmak ister misiniz bilemem ama güzel havada gidip, yanınıza da atıştırmalık ve okumalık bir şeyler alısanız, bence Golders Hill Park'ta epey güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Burada havalar iyice bozdu. Hem soğuk, hem yağmurlu, hem rüzgarlı. Daha kötü nasıl olabilir bilmiyorum. Bu kötü hava da insanın kursağında bırakıyor tabii hafta sonu gezmelerini. Bakalım, yarın biraz daha güzel olursa hava belki size epey güzel ve ünlü bir yerlerin yazısını yazarım (:

1 yorum: