3 Eylül 2012 Pazartesi

Kraliçe Kitap Okursa- Alan Bennett


Bugün esasında o kadar fazla işim var ki... Ev temizlenecek, ödemeler yapılacak, tatil hazırlıkları tekrar gözden geçirilecek falan filani. E tabi bir de son çekilişin talihlilerine paketleri kargolanacak. Umarım hepsine yetişirim. Birazcık ara vermişken geçen günlerde okuduğum keyifli bir kitaptan bahsetmek istiyorum.

Yazar hakkında birkaç şey söylemekle başlayacak olursak, Alan Bennett'ın esasında uzun yıllar boyunca Oxford'da Ortaçağ Tarihi konusunda ders verdiğini söylemek gerekir. Ancak bir yerden sonra akademisyenliğe çok da uygun olmadığına karar vermiş anlaşılan. Tiyatro oyuculuğu yapmış, tiyatro oyunu yazmış, epey de başarılı olmuş. Sel Yayıncılık'ın yazarı tanıtımına bakılacak olursak şöyle deniyor, "1994'te, daha önce yazdığı , III. George'un Deliliği  oyununu Kral George'un Deliliği adıyla sinemaya uyarladı ve bu filmle en iyi sanat yönetimi dalında Akademi Ödülünü kazandı.Tarihin Çocukları adlı yapıtı üç dalda Oliver Ödülüne değer görüldü. Yine kendisine, Britanya tiyatrosuna büyük katkılarından ötürü Olivier Ödülü verildi."

Kraliçe Kitap Okursa'da ne oluyor? Kraliçe kitap okumaya başlıyor. Bu kadar basit. Ve eğlenceli. Peki bu değişimin sebebi ne? Kraliçe bir gün sarayın bahçesine park etmiş bulunan Westminster gezici kütüphanesine uğruyor, o ünlü köpeklerinin çıkardıkları gürültüden dolayı özür dilemek için. Giriş o giriş. Arka arkaya kitaplar almaya, okumaya başlıyor. En önemlisi, bu işten keyif aldığını fark ediyor. Elbette bir noktadan sonra bu minik kütüphane Kraliçe'ye yetmez oluyor. E zaten kendisine ait birbirinden dolu ve güzel ve ihtişamlı kütüphaneleri var. Okudukça okuyor.

Esasında epey kolay okunan, karmaşık kurgudan uzak kısa bir roman Kraliçe Kitap Okursa. Çok büyük beklentilerle başlamamak lazım. Ancak neredeyse her hevesli ve iştahlı okuyucuda görülen korkuları, heyecanları kraliçe üzerinden başarıyla yansıttığına inanıyorum yazarın. Kraliçe'nin yaşının da geçkin olduğu düşünülürse, hem okuma işine bu kadar geç başlamasına dair hayıflanışları, hem de her an hiç ayrım yapmadan okumak istemesi çok tanıdık. Mesela, geçmiş yıllarda çeşitli resepsiyon ve kutlamalarda görüştüğü yazarlar aklına geliyor ve keşke daha çok ilgilenseydim, sorular sorsaydım diyor. Ancak bu kitap okuma işine merak salmasından sonra, yazarlar onuruna düzenlediği davette hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyor, yazarlar sandığı gibi kişiler çıkmıyor. Kraliçe yeniden kitaplara gömülüyor. 

Ancak Bizans oyunları bir tek bizim topraklarda yok. Kraliçenin bu yeni zevkini fark eden çalışanları, okuma işine ket vurmak adına ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak başarılı oldukları söylenemez. Kitabın en vurucu ve keyif veren yeri ise kesinlikle sonu. 

Ben ayrıca kitap boyunca kraliçenin okuduğu kitapların adları ve yazarlarının belirtilmesi işini de sevdim. Peki hangi yazarlar benim gözüme çarptı? Jean Genet, Cecil Beaton, Ivy Compton-Burnett, David Hockney, Nancy Mitford, J. R. Ackerley, E. M. Forster, Lewis Carroll, Ian Mcewan, A.S. Byatt, Sylvia Plath...

Keyifli, rahat ve sıradışı bir okuma deneyimi için ben bu kitabı okumanızı öneririm. Diğer bir opsiyonunuz ise, okumaktan pek de keyif almayan bir tanıdığınıza bu kitabı hediye etmeniz. Kraliçenin azmi ve isteği herkesi dize getirir gibi.

Ve son olarak, 

Sir Kevin hemen daldı. "Sizin kitap okumanızı dizginleyip daha büyük bir amaca yöneltebilirsek, tüm ulusun edebiyatına, örneğin, gençlerin kitap okuma standartlarının yükseltilmesine..."
"İnsan zevk için okur," dedi Kraliçe. "Bir kamu görevi değildir bu."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder