5 Kasım 2011 Cumartesi

Amerika Dersleri - Italo Calvino.


“Söz, tıpkı uçurumun iki ucu arasında gerilmiş bir kurtuluş köprüsü gibi, görünür izle, görünmez şeyin, eksin olan şeyin, arzulanan ya da korkulan şeyin arasında bağlantı kurar.”


Italo Calvino, bana kalırsa, Türk okurunun çok sevdiği yazarlardan. Ben daha önce hiç bu yazarın kitaplarından birini okumamıştım. Açıkçası halen okuduğumu iddia edemem çünkü birazdan bahsedeceğim kitap bir denemeydi ve bana kalırsa bir yazarı gerçekten tanımanın en iyi yolu, deneme olmayan herhangi bir türde verdiği eserini okumaktan geçiyor.

Calvino okumak nereden aklıma geldi? Aldığım edebiyat dersinin ilk hafta okumalarında Calvino'nun siyaset ve edebiyat ile ilgili kaleme aldığı çok güzel bir yazı vardı. Sonra dedim ki, neden okumuyorum? Daha önce bahsettiğim gibi, okula tekrar başlamamla akademik havaya çoktan büründüm bile ve edebiyat teorisine dair kitaplar okumaya çalışıyorum sıklıkla. Bu nedenle de bir denemesini aldım Calvino'nun, Amerika Dersleri.

Kitabın temelinde yatan şey başlı başına mükemmel. Kitabın en başında da belirtildiği üzere, 6 Haziran 1984'te Calvino, Charles Eliot Norton Poetry Lectures'ı sunmak üzere Harvard Üniversitesi tarafından resmen davet edilmiş. 1985-1986 akademik yılı boyunca, altı konferanslık bir diziden oluşan konuşmaların baş kişisi olacaktır. Bu konuşma serileri zamanında T.S. Eliot, Igor Stravinsky, Jorge Luis Borges, Northrop Frye, Octavio Paz gibi ünlü isimlere önerilmiş. Calvino'ya teklifin gelmesiyle birlikte ilk kez bir İtalyan yazara da önerilmiş olmuş. Daha sonra kitap haline gelmesi planlanan bu konuşmalara Calvino “Six Memos for the Next Millenium” (Gelecek Bin Yıl İçin Altı Öneri) adını uygun görmüş. Acıklı olansa, şu an elimdeki kitapta sadece beş öneri var. Altıncı öneri daha anlatılamadan Calvino hayatını kaybetmiş.

Italo Calvino Küba doğumlu bir İtalyan. 1923 yılında doğmuş. Komünist Parti üyeliği yapmış. Kurmaca yazarlığı ile tanınıyor. Özellikle 1950'li yıllarda fantezi ve alegoriye yönelmiş. 1960 yılında yayınlanan Atalarımız adlı kitabıyla İtalyan Edebiyatının en önemli isimlerindne biri haline gelmiş. 1985 yılında, Siena'da geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybetmiş.

Siena, belki de yeryüzünde ölmek için en güzel yerlerden biri.

Benim kitabım, daha doğrusu kütüphanenin kitabı Can Yayınları'ndan çıkmış. İlk baskısı 1994 yılında yapılmış. Çevirmen, Kemal Atakay. Calvino'nun Can Yayınları'ndan çıkan daha birçok kitabı var. Sanırım Yapı Kredi de yayımlıyor Calvino kitaplarını.

Gelelim kitaba. Gelecek Bin Yıl İçin Altı Öneri. Hafiflik, Hzılılık, Kesinlik, Görünürlük, Çokluk. Son ders yok. Kitaptan bahsetmeden önce çevirmenin önsözünden kısa bir parça okuyun istiyorum:

“Bence Amerika Dersleri'nin en ilginç yönlerinden biri, postmodern edebiyatın en önemli temsilcilerinden sayılan Calvino'nun da edebiyatı değerlendirmeden Hümanist söylemi benimsemesidir. Roland Barthes'ın belirttiği gibi, edebiyat dilin 'faşist' yapısını kırabilen, bozabilen, onunla oynayabilen tek alan, tek özgürlük alanı iken, edebiyat eleştirisi hep modernist kimliğe bürünmek zorunda kalıyor. Doğası gereği eleştiri, merkezsizliği merkezliliğe, düzensizliği düzene, rasyonel olmayanı rasyonel olana dönüştüren bir söylem.”

Calvino'nun bu altı öneriyi titizlikle seçtiği oldukça aşikar. Bu önerileri destekleyecek alıntılar ve anıların bir araya getirilmesi epey zamanını almıştır büyük olasılıkla. Konuşmaların girişinde de amacını şöyle özetliyor:

“Edebiyatın geleceğine olan güvenim, kendine özgü araçlarıyla ancak edebiyatın verebileceği şeyler olduğunu bilmemden kaynaklanıyor. O nedenle, bu konferansımı, edebiyatın öncelikle önemli bulduğum kimi değerlerine, niteliklerine ya da kendine özgü özelliklerine ayırmak, bu değerleri yeni bin yıl açısından değerlendirmek istiyorum.”

Amaç mükemmel. Anlatım, Calvino'nun dili de bir o kadar öyle. Ancak ben tam aradığımı bulamadım sanırım bu kitapta. Öncelikle yer yer çok sıkıldım. Bahsi geçen önerilerin neredeyse tamamının İtalyan Edebiyatından örneklerle okuyucuya/dinleyiciye açıklanıyor olması beni metinden biraz uzaklaştırdı. Evet, örneklenen metinden incelenecek olan kısıma yer veriliyor kitapta fakat ben kendimi çok rahat hissedemedim, çünkü İtalyan Edebiyatına gerçekten de çok uzağım. Tabi ki de, benim bildiğim eserler üzerinden örnekler verilmeliydi, o zaman çok severdim demeye çalışmıyorum. Açıkçası ben Calvino'nun kendi fikirlerini okumayı tercih ederdim. Bu kadar metinler üzerinden gidilmeseydi en azından benim için daha okunabilir olabilirdi.

Eğer bu tür denemeler ilginizi çekiyorsa, Calvino'nun kitaplarını okudunuz ve sevdinizse ve o yaratıcı dehanın neleri temel alarak şekillendiğini görmek istiyorsanız, okumanızı öneririm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder