17 Temmuz 2011 Pazar

Listeleri severim.


Bir Pazar günü için erkenciyim. Nedeni de 5 gün önce güneşten kavrulan etlerimin artık soyulma kıvamına gelmiş olması. Ya yaz okulundakilerden ya da işe yeni başlayan mutsuz ofis çalışanı arkadaşlarımdan birinin ahı tuttu ve ben 1 gün denize gitmenin bedelini 5 gün gölgelere saklanmakla ödüyorum. Neyse. Gelelim çok sevdiğim listelere.

1. Listeleri severim.

2. Çünkü bana hep çok sade ve anlaşılır gelirler.

3. Detaylarla kafa karıştırmaz, sana sedece yapman gerekeni söyler.

4. Emretmez ama, söyler.

5. Yaparsan, mutlulukla ya üzerini çizersin ya da kenarına ufak bir çentik kondurursun.

6. Yap(a)mazsan, oralarda bir yerlerde seni beklediğini bilirsin.

Dün gece geç saate kadar, tercüme üstünde çalıştım (Burçin selam!), gündüzleri İzmir kendi çölünü kendi yarattığından bırakın elinize kalem almayı nefes almak için zorlanıyorsunuz. Ben de bu sebeple garip bir uyku düzeni ile geceleri masa başına oturuyorum. Ben, kalem, kağıt ve cırcır böcekleri Türkçe, İngilizce kelimeler arasında dolaşıyoruz. Dün gece de tercümeye başlamadan önce eski Notos sayıları gözüme takıldı. Gözlerimi kapayıp yığından bir tane seçtim. Nisan-Mayıs 2008 çıktı şansıma. Bir de güzel bir liste. Sonra da işte dedim kendime, ben blogda neden listelere bu kadar az yer veriyorum? Oysa sevdiğim, takip ettiğim Kediler ve Kitaplar adlı sevimli blogda o kadar güzel listeler var ki. Neyse işte. Bundan sonra bol bol liste ile karşılaşacaksınız. Bazen benim hazırladığım, bazen bir yerlerde karşıma çıkanlar.

Not defterlerini hazırlayın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder